Hong Kong'un Duvar Şehrine Hoş Geldiniz!

Hong Kong
8 yıl önce eklendi
Blade Runner’daki gibi sokak sahneleri mi istiyorsunuz? Wall-e’ nin çöp şehir manzaralarını unutamadınız mı? Burası tam bir günah diyarı. Anarşinin başkenti.
Kowloon, dünyanın öbür ucunda bir yer değil, Hong Kong’da.
 
Hong Kong'un Duvar Şehrine Hoş Geldiniz!

Kenti Çin’li bir uyuşturucu mafyası yönetiyordu ve iş gücü olarak eroin bağımlısı gençleri kullanıyordu. Jackie Pullinger hayatının 20 yılını gönüllü olarak burada geçiren bir İngiliz. Pullinger, 10-20 metrekare arası, penceresiz ve duvarlarından sular sızan odalardan birinde yaşadı. Derdi mi ne? Hipnoz yoluyla eroin bağımlılarını iyileştirmeye çalıştı. İyileştirdiği kişiler anlaşma gereği mafya tarafından özgür bırakıldı. İşte hümanizm böyle bir şey. Emperyalist ebeveynlerinin günahlarını onların çocukları temizlemeye çalışır.

Hong Kong'un Duvar Şehrine Hoş Geldiniz!

Evler sadece bir yatak odası ve girişte mutfak olarak kullanılan bir kısımdan ibarettir. Anaokulu adı altında çocuklar için açılan alanlar o kadar kalabalıktır ki, hepsini aynı anda yatıracak kadar yer olmadığından, çocukların uyku saati vardiyalı bir şekilde ayarlanmaktadır. Bazıları uyurken, diğerleri oyun oynarlar. Sokaklarına ışık sızmadığından bölge, gece gündüz solgun floresanlarla aydınlatılır. Binalar, evler, tüm iç ve dış mekanlar sırılsıklamdır, rutubet göletleşir, duvarlardan sızar.

Hong Kong'un Duvar Şehrine Hoş Geldiniz!

Kentin tarihi mi? Çin İngiltere’nin yönetimi altındayken Kowloon, Hong Kong’un hemen yanında kuruldu ve duvarlarla çevrelendi . İkinci Dünya Savaşı’nda bölgeyi korumak amacıyla Japonlar’ın yönetim altına aldığı kente, ülkenin yenilmesiyle teslim alındıktan sonra ne Çin ne İngiltere sahip çıktı.

Hong Kong'un Duvar Şehrine Hoş Geldiniz!

Emeği duvarlarla çevirip kontrol altına almak, yaşamları illegalite, uyuşturucu, silah, çeteler ve umutsuzluk yoluyla denetlemek sömürenlerin ezel ebed taktiği. Emekçiler, umutsuzlar, sefertasları gibi üst üste bindirildiklerinde fazla yer de kaplamıyorlar, isyan edecek halleri de olmuyor. Şimdilerde Kawloon Walled City bir prototip olarak çoğu vahşi kemirgene ilham veriyor olsa gerek. Keşke yıkılmadan bir emperyalizm müzesi olarak sergilenebilseydi. Soru şu ki kim sergileyecek? Yine de biz hafızaya bir çentik çizelim, ibret olsun.